Çağdaş Rus yazarları

Özellikle 19. yüzyılda altın çağını yaşayan Rus edebiyatı dünya çapında bir etki yarattı ve Rus kültürünün başta gelen unsurlarından biri oldu. Bu dönemde yazılan Savaş ve Barış, Anna Karenina ve Suç ve Ceza gibi romanlar dünyada bugüne kadar yazılmış en iyi romanlar arasında gösteriliyor.

Devrim sonrasında ve özellikle de 1930'lardan itibaren Rus yazarlarının kimi engellerle karşılaştığı ve özgür bir yaratma ortamı bulamadığı anlaşılıyor. Buna rağmen dünya çapında bilinen ve eserleri Türkçe’ye de çevrilmiş olan Mihail Bulgakov, Andrey Platonov, Isaak Babel, Yuri Oleşa, Boris Pasternak, Yevgeni Zamyatin, Mihail Zoşçenko gibi önemli yazarlar bulunuyor.


Peki böylesine güçlü bir geleneği bulunan Rus edebiyatının bugün dünyaca tanınan hangi önemli çağdaş yazarları var? Edebiyatın uğraştığı konu ve temalar nasıl bir değişime uğradı?

Bu açıdan bakıldığında uluslararası tanınırlığı olan ve bazılarının eserlerini Türkçe’de de gördüğümüz önemli çağdaş Rus yazarları var. Bunlar arasında Viktor Pelevin, Boris Akünin, Viktor Erofeyev, Tatyana Tolstaya, Lyudmila Ulitskaya, Mikhail Şişkin, Dmitry Glukhovski gibi yazarlar bulunuyor.

Komünizmin dağılması sonrasındaki 1990’lı yıllar, büyük ekonomik sorunlar, çözülme, belirsizlik, kaos, kapitalizme geçiş sancıları, yeni katmanlar, kuralsızlık gibi birçok konuyu ve sorunu gündeme getirmişti. Bu sorunlar çok açık şekilde Rus toplumu üzerinde önemli etkilerde bulundu. 2000’li yıllardan itibaren şartlar değişmeye başlasa da doğal olarak günümüz Rus edebi eserlerinde yaşanan bu sorun ve sancıların etkisini görebiliyoruz. 

Yukarıda sözü edilen yazarlar ise her şeye rağmen Rus edebiyatındaki canlılığı, özgünlüğü ve kültürel atmosferi korumaya çalışıyor.

Geleneksel Rus edebiyatında yer alan toplumcu gerçekçilik, hümanizm, umut, ilerleme fikri gibi yaklaşımlar bugün yerini daha farklı eğilimlere bırakmış durumda. Eleştirmen Viktor Erofeyev’e göre bu yeni dönemde postmodern şüphe, ironi, zaman zaman belirsizlik, zaman zaman da umutsuzluk ve umursamazlık arasında gidip gelen bir atmosfer söz konusu oldu. Belli başlı temalar arasında ölüm, aşk, cinsellik, yaşlılık gibi evrensel temalar yanı sıra, başarısızlık duygusu, günlük hayatın korku ve endişeleri, hayat mücadelesi gibi temaların da yer aldığı görülüyor. Yine Erofeyev’e göre geleneksel Rus ve Sovyet edebiyatındaki “yabani çiçek ve saman” kokusu yerini günlük hayatın kokularına bıraktı.

Bu yeni dönemin özelliklerinden bir diğeri de polisiye ve bilimkurgu yapıtlara olan ilgi yanında çağdaş yazarların ironik, şüpheci, fantastik ve gerçeküstü unsulara da sıklıkla başvuruyor olması.

Viktor Pelevin en önemli çağdaş Rus yazarlarından biri. Mavi Fener, 3 Zuckerbrin İçin Aşk, P Kuşağı gibi kitapları Türkçe’de de yer alan yazar ironik, gerçeküstü ve fantastik unsurlara da başvuruyor. Özellikle P Kuşağı adlı kitapta Sovyet sonrası kapitalist sisteme geçiş sürecindeki yeni kuşak ve yeni gerçekler ilginç bir dille anlatılıyor.

Boris Akünin çağdaş Rus edebiyatında en önemli polisiye yazarlarından biri. Eserleri birçok dile çevrilmiş durumda. Dört kitabı ise filme uyarlanmış. Eleştirmen Ömer Türkeş Türkçe’ye de çevrilen Azazel ve Türk Gambiti adlı romanların suç örgüsünün macera, dram ve tarihle süslendiği ve araya mizahın da katıldığı keyifli romanlar olduğunu söylüyor.

Mikhail Şişkin önemli çağdaş yazarlardan bir diğeri. Rusya’da Ulusal Çok Satanlar, Büyük Kitap ve Rus Booker gibi edebiyat ödüllerinin üçünü birden almayı başarmış. Aşk, ölüm, diriliş gibi evrensel konuları farklı bir bakış açısıyla ele alan yazarın özlü dilinin Puşkin’in yolunda olduğu söyleniyor. Mektupların Romanı adlı kitabı Türkçe’ye de çevrilmiş durumda.

Tatyana Tolstoya dikkat çeken bir diğer çağdaş yazar. Dili farklı ve uyarıcı şekilde kullanması ve gerçeküstü unsurlardaki başarısı ile dikkat çekiyor. Aynı zamanda deneme yazarı ve TV programları yapıyor. Türkçe'de "Böcü" adlı romanı bulunuyor.

Dmitry Glukhovski ise en iyi çağdaş bilim kurgu yazarlarından. Özellikle Metro 2033 ve devamındaki kitapları ile dünya çapında dikkat çekmeyi başarıyor. Metro 2033 adlı kitapta nükleer savaş sonrası her şeyin altüst olduğu ve hayatta kalan az sayıdaki insanın yer altındaki (metro) hikayesi anlatılıyor. Söz konusu kitap Türkçe’ye de çevrilmiş durumda.

Özetle, uluslararası ölçüde dikkat çekenler de dahil olmak üzere çağdaş Rus yazarları Rusya’daki güçlü edebiyat geleneğinin sürmesi için elinden geleni yapmaya çalışıyor.

Yorumlar