Nobel Ödülü Tolstoy’a neden verilmedi?


Stockholm kentinde Nobel Vakfı tarafından yönetilen ve İsveçli mucit ve girişimci Alfred Nobel'in servetine dayanan uluslararası Nobel Ödülü her bilim adamı ve edebiyatçının hayallerini süsleyen oldukça önemli bir ödül. Dünya çapında prestij sağlıyor ve bilim adamı ve yazarların ömürlük çabalarının takdiri ve tescili anlamına geliyor bir bakıma. Yine de bu ödülü almayan ama dünya çapında üne sahip çok sayıda yazar ve bilim adamı olduğu gerçeğini akılda tutmak gerekiyor.

Nobel Ödülleri fizik, kimya, tıp, ekonomi ve edebiyat alanında veriliyor. Bir de dünya barışına katkı yaptığı düşünülen kişilere. Ödüllerde siyasi bir bakış açısının söz konusu olduğunu düşünenler de var tabi.


Ödüllerin verilmeye başlandığı 1901 yılından 2019 sonuna kadar toplam 950 kişi Nobel ödülü kazanmış. Nobel Edebiyat Ödülü ise 112 yazara verilmiş bugüne kadar. Ülke bazında bakıldığında ilk sıralarda Fransa, İngiltere, ABD, Almanya, İsveç ve İtalya geliyor. 1933 yılında İvan Bunin, 1958 yılında Boris Pasternak, 1965 yılında Mihail Şolohov, 1970 yılında Aleksandr Soljenitsin, 1987 yılında Joseph  Brodsky olmak üzere bugüne kadar 5 Rus yazar da kazanmış Edebiyat Ödülünü. 

Büyük yazar Lev Nikolayeviç Tolstoy’un 1902'den 1906'ya kadar her yıl Nobel Edebiyat Ödülü'ne; 1901, 1902 ve 1910'da Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilmesine rağmen kazanamaması önemli bir tartışma olmuş.

Peki Tolstoy’a bu ödül neden verilmedi? Sorunun cevabı yazarın özellikle hayatının son yıllarında gündeme getirdiği dini ve siyasi görüşlerine dayanıyor. Malum kiliseyi sert şekilde eleştiriyor ve toprakta özel mülkiyeti reddediyordu yazar. Doğu Batı bilgeliğini birleştirecek ve insanlar için yeni bir kurtuluş yolu olacak arayışları söz konusuydu. Kilise tarafından aforoz edilmişti. İşte Nobel komitesinin bu tartışmalardan etkilendiği anlaşılıyor.

O dönem ödül Tolstoy’a verilmeyince kırk civarında İsveçli yazar ve sanatçı yazara bir mektup yazıyor. Şu ifadelere yer veriyorlar: “Bu ödülü veren kurumun kamuoyunu da, yazarların düşüncesini de temsil etmediği kanısındayız. Herkes bilmelidir ki, gerçek sanat, düşünce özgürlüğü ve yaratıcılığa dayanan sanattır.”

Diğer taraftan, ortaya çıkan bazı bilgilere göre Tolstoy bu ödülü zaten reddetmiş.

7 Ekim 1906’da Rusya Bilimler Akademisi Tolstoy’u ödüle aday gösterince Tolstoy, arkadaşı Finlandiyalı yazar Arvid Yarnefelt’e bir mektup yazıyor ve ödülün kendisine verilmemesi için girişimde bulunmasını istiyor. Tolstoy, “Eğer bana bu ödülü verirlerse, bu durumda ödülden vazgeçmem hoş olmayacak,” diyor mektubunda.

Yarnefelt, Tolstoy’un isteğini yerine getiriyor ve 1906 yılında ödül İtalyan yazar Giosue Carducci’ye veriliyor. Tolstoy, “Bu kararım beni paraları nasıl harcayacağımla ilgili bir zorluktan kurtardı, bana göre para her zaman olduğu gibi ancak ve ancak kötülük getiriyor. İkincisi ise tanımadığım, ama derin saygı duyduğum çok sayıda insanın üzüntü mesajını almak bana büyük onur ve memnuniyet verdi,” şeklinde konuşuyor kaynaklara göre.

Fakat meseleye bakıldığında kimi insanlar için bu ödül son derece önemli olsa da kimileri açısından bir şey ifade etmiyor. Bugün Tolstoy ismi öyle büyük ki böyle bir ödülün verilmemiş olması aslında pek bir şey değiştirmiyor. Tersine o günkü yaklaşımı dikkate alınınca daha büyük yapıyor onu.

Yorumlar

Yorum Gönder