Yüzyıllardır varlığını
sürdüren ilginç Rus geleneklerinden biri de yaz gündönümü kutlaması.
Maslenitsa nasıl bir kıştan çıkış bayramı ise İvan Kupala da yaza geçiş
bayramı.
Bu gelenek özünde bir
Pagan geleneği olmasına rağmen güçlü yerleşik etkisi nedeniyle 10. yüzyılda Hristiyanlığın
kabulü sonrasında da varlığını sürdürmüş. Hristiyanlığın benimsenmesine
kadar yalnızca Kupala olan isim daha sonra İvan Kupala olarak değişmiş.
“Kupala”nın bir araya gelme veya yıkanma, arınma anlamlarına gelen bir
kelimeden türetilmiş olabileceği sanılıyor.
Eski kültürlerde
mevsimsel gün dönümleri, gece, gündüz, ay, güneş, yıldız gibi simgeler geleneksel
ritüellerin ana unsurları olabilmiştir. İnsanların güvenlik, anlamlandırma,
şifa arayışı, bereket beklentisi gibi konular doğa güçleri ve olayları ile
ilişkilendirilmiştir.
Kupala inanışına göre yaz
gündönümünü simgeleyen bu özel gecede olağanüstü güçlerin etkisi söz konusu
olmaktadır. Bu güçler kendisini ateş, su ve otlar üzerinden gösterebilmektedir.
Bu nedenle arınma amaçlı suya girme, ateş yakıp üstünden
atlama, ayrıca gece boyunca şifalı otlar toplama bu ritüelin temelini
oluşturmaktadır.
Su birçok kültürde bolluğun,
bereketin, hayatın, temizliğin, saflığın ve arınmanın sembolüdür. Ateş eski kültürlerde
koruyucu, temizleyici, insanları birleştirici, duman ve yiyeceklerin kokusuyla
haber verici anlamlarını gündeme getirmiştir. Bitkiler ise özleriyle bu dünyaya
ait besleyici, şifa verici özellikleri taşıyan, renk ve şekilleriyle dünyayı
güzelleştiren unsurlardır.
İvan Kupala gecesi
toplanan otların her zamankinden şifalı ve koruyucu olduğuna inanılmıştır. Özel
bir güce ve öneme sahip olduğuna inanılan bitki ise eğrelti otudur. Bu bitkinin
yalnızca bu özel gecede açtığına inanılan çiçeğini toplayıp saklayan kişiye bazı
yetenekler ve koruma sağladığına inanılmıştır. Bu nedenle gece boyunca bilgili ve tecrübeli insanlar
ve özellikle köy şifacıları şifalı kökleri ve otları toplamıştır.
İnanış kapsamında Kupala gecesi köylerde ateşler
yakılıyor, herkes bir araya geliyor, şarkılar söylüyordu. Genç kızlar otlar ve
çiçeklerden çelenkler hazırlıyordu. Bu çelenkler akşam vaktinde suya bırakılarak
ilerleyişleri izleniyordu. İnanışa göre batan çelenk aşkın sonu ve düğün
olmaması anlamına geliyordu.
Başka bir unsur ise arınma amaçlı suya girmekti. En önemli
anın şafak vakti olduğu düşünülüyordu. Ayrıca anneler, hasta çocuklarının
gömleklerini şifa umarak yıkıyorlardı.
Bugünkü uygulamasında ateşin ortasında bir direğe monte
edilen yanan tekerlek güneşi ve doğurganlığı sembolize etmektedir. Ateşin üzerinden atlandığında hastalıklardan kurtulunduğuna inanılmaktadır.
Ayrıca mutluluk ve başarı isteyenlerin de ateş üzerinden atlaması söz konusu
olmaktadır.
İvan kupala gecesi başlangıçta 21-22 Haziran olarak esas alınmışken takvim
değişiklikleri sonrası 24 Haziran şimdi ise 6-7 Temmuz olarak kutlanmaktadır.
Bu kapsamda bazılarınca asıl yaz gündönümünün olduğu gece, diğer resmi
etkinliklerde ise 6-7 Temmuz tarihlerinde kutlanmaktadır. Bu kutlamaların Rusya yanı sıra Belarus, Ukrayna ve bazı diğer ülkelerde de yapıldığı görülmektedir.
İvan Kupala’nın modern
içeriğinde gelenek kapsamındaki eski inanışlardan çok bir halk geleneğinin
yaşatılması amaçlanmaktadır. Etkinlikler kapsamında çelenk yapılıp başa
takılması, bunların suya bırakılması, ateş yakılması ve etrafında dans edilmesi,
ayrıca toplu olarak suya girilmesi söz konusu olabilmektedir. Yine kutlamalar
kapsamında konserler, kültürel kostümler içinde yiyecek sunumları ile oyun ve
eğlenceler söz konusu olabilmektedir.
Ekmek ve tuz,
maslenitsa ve İvan kupala gibi gelenekler Rus toplumunun doğaya entegre yaşam
biçimi ve gelenekleri konusundaki hassasiyetleri açısından önemli fikirler
veriyor.
Kaynaklar:
-Dalkılıç, L. Ç. (Rus Halk Kültüründe İvan
Kupala kutlamaları-Dergipark.gov.tr)
-https://en.wikipedia.org/wiki/Kupala_Night
-https://www.advantour.com/russia/traditions/ivan-kupala.htm
-https://www.rbth.com/multimedia/pictures/2016/07/04/ivan-kupala-night_608543
-https://www.rus-a.com/ivan-kupala-night-russia
Yorumlar
Yorum Gönder