Şehrine varamayan şair


Düşünürüz bazen,
Kimiz, nerdeyiz diye,
Kim çizer yolumuzu,
Ne kadarını kendimiz?

Hayaller kurarız
Yamalı bohça
Düşler,
Geceye sığmayan
Kim sınır bize?

Sorular çoğalır durmaksızın
Ve biliriz yakıcı izlerini zamanın
Gözyaşı gibi yanı başımızdadır
Ve geçilmez bir perde arkasında geçmiş
Hayallerimizin gölgesinde
Yaşadıklarımızdır hayat
Ne kadarını biz çizdik bunun?


Bir şair vardı işte
Hem kendi çizdi yolunu hem de çizmedi
Hem elindeydi kalem hem de kalemin elinde şair
Hem direndi ölüme aşkla
Hem de erken teslim oldu aşk yüzünden ölüme

Paşa torunuydu üç yaşında
İstese
Elini uzatsa
İmkanlı bir yaşam vardı önünde
Ama şair olup yanacağı belliydi
Belliydi yürekli olacağı baştan
Ve yürüdü korkusuzca kendi yolundan 

Kim isterdi soğuk betonlarını Çankırı’nın, Bursa’nın,
Kim isterdi on üç sene mahpus olmayı
Kendi hayatından korkmayı sonra
Onulmaz bir hasret gibi yaşamayı memleketini
Kim isterdi varamamayı şehrine?

Ama inançla yürüdü o
Hafife almadı yaşamayı
Ve geri durmadı aşktan
Geri durmadı cesaretin yolundan

Ve yoruldu şair
Şöyle dedi sevdiğine sonunda:
Şehrime ulaşmadan bitirirken yolumu,
Bir gül bahçesinde dinlendim senin sayende.

Samih Güven

Yorumlar