Rus çarı Alaska’yı neden sattı?

 

Alaska Amerika Birleşik Devletlerinin 49. eyaleti malum. Yüz ölçümü 1,7 milyon kilometre kare. Fakat iklim özellikleri nedeniyle yaklaşık 731 bin kişi yaşıyor. Bununla birlikte çok zengin doğal kaynaklara sahip. Yıllık ekonomik hasılası 60 milyar dolar civarında. Kişi başı geliri yaklaşık 75 bin dolar ve bu açıdan en zengin yedinci eyalet. Zengin petrol, gaz ve kömür rezervlerine sahip. Başta somon olmak üzere balıkçılık açısından da önemli bir yer. Doğal gaz rezervlerinin 85 trilyon fit küp seviyesinde olduğu tahmin ediliyor. Petrol üretiminde ise Teksas, Kuzey Dakota ve Kaliforniya’dan sonra dördüncü sırada geliyor.

 

Peki böylesine önemli bir yeri 1867 yılında Rus çarı II. Aleksandr neden ve kaça satmıştı? Birçok noktada toprak ve hakimiyet mücadelesi veren çar neden böyle bir noktaya gelmişti?


 

II. Aleksandr Rusya’nın reformcu son çarıydı malum. Serfliğin kaldırılması çok önemli bir adımdı örneğin. Ayrıca yargı reformu, askeri reformlar ve yerel yönetim reformu da önemliydi. Bu reformlar yanı sıra dış politika alanında da adımlar atan Aleksandr özellikle Balkanlardaki Slav halkların korunması gerekçesiyle Osmanlı ile savaşa hazırlanıyordu. 1877-78 yıllarında gerçekleşen bu savaş önemli sonuçlar doğurmuştu.

 

Aleksandr Kırım Savaşının (1853-1856) yarattığı maliyetin giderilmesi, reformların hayata geçirilmesi ve yeni savaş hazırlıkları nedeniyle paraya ihtiyaç duyuyordu. Fakat bu durum Alaska’nın satılmasında önemli bir gerekçe değildi yine de. Alaska kararında en önemli neden diğer stratejik noktaların korunmasına öncelik verilmesi ve planlanan savaşların gerçekleştirilmesi kapsamında uzak noktadaki Alaska’nın korunamayacağı endişesiydi. Ayrıca Alaska’nın taşıdığı potansiyel tam olarak bilinemiyordu.

 

Rusya, 18. yüzyılın ilk yarısında Kuzey Amerika'da varlık göstermiş, ancak çok az Rus Alaska'ya yerleşmişti. Kırım Savaşı'nın ardından, II. Aleksandr Alaska'yı satma olasılığını araştırmaya başladı. En önemli sebep Rusya'nın baş rakibi Büyük Britanya tarafından buranın fethedilmesinden korkulmasıydı. ABD’nin ise bu anlamda tampon görevi göreceğine inanılıyordu.

 

Çar'ın kendi kardeşi bile Alaska'yı Rusya'nın karşılayamayacağı bir lüks olarak adlandırmıştı. 1850'lerin sonlarında, Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri, bölgenin satışı için ön görüşmelere başladılar. Amerikan İç Savaşı'nın patlak vermesiyle görüşmeler yarıda kesildi. Ancak Lincoln ve Johnson yönetimlerinde dışişleri bakanı olarak görev yapan ve ateşli bir yayılmacı olan Senatör William Seward, Alaska’nın ülkelerinin ileri karakolu olabileceğini düşünüyordu.

 

Amerikan İç Savaşı'nın sona ermesinin ardından ABD Dışişleri Bakanı William Seward, Alaska'nın satın alınması için Ruslarla görüşmelere başladı. 30 Mart 1867'de bir anlaşma yapıldı ve bu anlaşma Birleşik Devletler Senatosu tarafından büyük bir farkla onaylandı.

 

Peki kaça satılmıştı Alaska?

 

Satış işlemi toplam 7,2 milyon dolar (dönüm başına 2 sent) bedelle gerçekleşmişti. Bölge 18 Ekim 1867 tarihinde ABD’ye geçmişti. Bugünkü rakamlarla, yani ABD enflasyonu hesaba katıldığında toplam tutarın 130 milyon doları geçtiği sanılıyor. ABD kanadından pek çok kimse Alaska'ya sahip olmanın Asya'daki Amerikan ticaretini genişletmek için bir üs görevi göreceğine inanmıştı. Yine de bazı muhalifler bu işe yaramaz toprakların satın alınmasına karşı çıkmışlardı. Başlangıçta Alaska Bölgesi olarak adlandırılmış, 1959 yılında ise eyalet statüsü verilmişti.

 

Bugün kimi Rus milliyetçileri bu satışı çarın devasa bir gafı olarak görüyor ve Alaska Rusya’nın elinde olmuş olsaydı jeopolitik dengelerin tamamen farklı olacağına inanıyor.

 
 

KAYNAKLAR:

-RIASANOVSKY, N. ve STEINBERG, M., Rusya Tarihi

-EVTUHOV, C. ve STITES R., Rusya Tarihi

-www.history.com

-www.wikipedia.org

-www.history.state.gov

 

Yorumlar