Bu sene küresel ısınmanın sonuçlarıyla gerçek bir yüzleşme yaşandı. Yangınlar, seller, kuraklık, birden kuruyan göller, boy veremeden kavrulan buğday tarlaları son derece sarsıcıydı. Doğa öylesine sert mesajlar verdi ki, artık anlayın der gibiydi.
Durum ciddi. Su savaşları, göçler, gıda güvenliği gibi konuları daha çok konuşacağız artık.
Tarım alanları ve su kaynakları ise tehlike altında. Bu da insanlığın açlıkla yüzleşeceği ve her şeyin ciddi bir değişime uğrayacağı anlamına geliyor.
Bir defa dünya nüfusu gereğinden fazla. Çoğalmayla ilgili ciddi evrensel kurallar gerekiyor belki de. Ayrıca büyük güçlerin kutsal saydığı ve dünyanın başka yerlerindeki insanların yok sayılmasına neden olan “ülke çıkarı” denen kavramla işler yürümüyor. Dünyanın ve bütün insanlığın çıkarlarını gözetecek politikalar gerekli. Fakat bu konuda pek de umut ışığı yok.
Doğa ise şu mesajı veriyor: Kendinizi çok abartıyorsunuz ama aciz ve aptalsınız. Kurumuş Mars topraklarına küçücük araçlar gönderip hayaller kuruyorsunuz ama elinizdeki cennet gibi gezegen yakında Marsa benzeyecek. Var olanı korumayı neden denemiyorsunuz?
Bütün bu gerçeklik içinde insanların neyle besleneceği ve açlığın nasıl önleneceği konusu önem kazanıyor. Beslenme alışkanlıklarını da ciddi şekilde gözden geçirmek, et tüketimine soru işaretleri koymak gerekiyor örneğin.
Peki insanlığın hali hazırda ihtiyaç duyduğu en temel gıdalar neler? Hangi ülkeler bu konuda avantajlı ve diğer ülkeler kimin kapısında sıraya girecek?
Bazı araştırmalara göre küresel temel gıdaların ezici çoğunluğunu tahıllar oluşturuyor. Mısır, pirinç ve buğday ise dünya kalori alımının yüzde 51'ini sağlıyor.Bu üç temel ürün bölgesel ve kültürel farklılık göstermekle birlikte en kritik ürünler.
Küresel olarak insanlar kalori alımının yüzde 20’sini mısırdan, yüzde 16’sını pirinçten ve yüzde 15’ini de buğdaydan sağlıyor.
Mısır kaynatılıp bütün olarak yenilebildiği gibi un haline de gelebiliyor. Hem tatlandırıcı hem de içki yapımında kullanılıyor. Buğday ekmeğin temel maddesi olmasının yanı sıra makarna, dayanıklı diğer tüketim ürünleri ve içki yapımında kullanılabiliyor. Pirinç ise özellikle Asya toplumlarında en temel besin maddesi.
Peki bu üç kritik ürünü kimler üretiyor ve kimler satıyor?
Dünya genelinde 2020 istatistiklerine bakıldığında yaklaşık 45 milyar dolarlık bir buğday ihracatı yapıldığı görülüyor. İlk sırada 7,9 milyar dolar ile Rusya geliyor. Onu ABD, Kanada, Fransa ve Ukrayna izliyor.
Yine 2020 yılında 36,6 milyar dolarlık mısır ihracatı yapıldığı görülüyor. ABD 9,5 milyar dolar ile ilk sırada yer alıyor. Onu Arjantin, Brezilya, Ukrayna ve Fransa izliyor.
Pirince bakıldığında ise 2020 yılında 25 milyar dolarlık ihracat görülüyor. Hindistan 7,9 milyar dolar ile ilk sırada geliyor. Tayland, Vietnam, Pakistan ve ABD en çok pirinç ihraç eden diğer ülkeler.
Dünyadaki gıda üretim ve tüketim dengesine bakıldığında Çin ve Hindistan’ın en fazla gıda üreten ülkeler olduğu ama tüketimlerinin de nüfus nedeniyle yüksek seyrettiği görülüyor.
Sözünü ettiğimiz bu üç temel gıda ürünü açısından bakıldığında ise iklim, coğrafya, su kaynakları ve teknoloji avantajları ile özellikle ABD ve Rusya’nın dünyanın diğer bölgeleri için daha fazla önem kazanacağı anlaşılıyor. Yine Ukrayna ve Fransa da dikkat çeken ülkeler.
Diğer taraftan FAO’nun 2020 Gıda Raporuna göre 2019'da dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 9'unun açlıktan muzdarip olduğu, Afrika'daki nüfusun neredeyse yüzde 20'sinin yetersiz beslendiği görülüyor. Bu durumun önümüzdeki dönemde daha vahim hale gelmesi ve dünyanın diğer bölgelerine de yayılması yüksek ihtimal.
Yorumlar
Yorum Gönder