Rusya’nın petrolle imtihanı

 

Sayıları az da olsa kimileri “Rusya ne zaman hızlı kalkınır?” sorusuna “bütçede petrol etkisi bittiği zaman” yanıtını veriyor. Bu görüşü savunanlara göre petrol ve gaz gelirlerinin bütçedeki etkisi hazırcılığı ve ataleti teşvik ediyor. Ayrıca fiyatlardaki dalgalanma Rusya ekonomisinde strese neden olarak Ruble’nin istikrarsızlaşmasına yol açıyor.

 

Rusya’da ekonomik büyüme ve petrol fiyatları arasında pozitif bir korelasyon söz konusu. Yani petrol fiyatları yüksek seyrettiği zaman büyüme de hızlanıyor ama bu durum bir takım yapısal sorunların çözülmesini geciktiriyor muhtemelen.

 

Esasen 90’lardaki çöküşten bugünkü duruma gelinmesinde petrol ve doğalgazdan elde edilen gelirlerin büyük payı var. 90’larda 20 dolarlar seviyesinde seyreden petrol fiyatlarının sürekli yükselerek 2011’den itibaren 100 doların üzerine çıkması Rusya için önemli bir avantaj sağlamış, 2014’den itibaren yaşanan ciddi düşüş bu avantajı kısmen sona erdirmişti.


 

Uzun yıllar bütçe gelirlerinin yarıya yakınını oluşturan petrol ve gaz vergisi gelirleri 2020 yılındaki salgının etkisiyle yüzde 28’e kadar gerilese de halen çok büyük bir kaynak. Ayrıca Rusya Merkez Bankası 614 milyar dolar civarındaki döviz rezervini petrol ve gaz ihracına borçlu.

 

Fakat küresel ısınma tartışmaları nedeniyle dünya genelinde fosil yakıtların azaltılmasına dönük ciddi bir eğilim söz konusu ve önümüzdeki yıllarda önemli değişimler yaşanacak.

 

Çeşitli kuruluşlar tarafından yapılan projeksiyonlara göre hali hali hazırdaki enerji kaynakları arasında önde gelen özellikle petrol ve kömürün payında ciddi azalmalar söz konusu olacak.

 

Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Fatih Birol tarafından yapılan muhtelif açıklamalarda; 2050 yılı itibarıyla “sıfır emisyon” hedefi çerçevesinde fosil yakıtlara yönelik yatırımlarda ve buradan elde edilen gelirlerde ciddi azalmalar olacağı, rüzgar ve güneş enerjisinin payının daha da yükseleceği, sadece güneşin küresel enerji sistemindeki payının yüzde 1’den yüzde 20’ye yükseleceği, fosil yakıtların payının bugünkü yüzde 80’ler seviyesinden yüzde yirmilere gerileyeceği, bununla birlikte yeterli yatırım yapılmaması halinde bu noktalara kolayca ulaşılamayacağı belirtiliyor.


Uluslararası Enerji Ajansı’nın yeni yayımlanan 2021 Enerji Görünümü Raporunda değişimin kaçınılmaz olduğu, inovasyon ve iklim değişikliği ile mücadelenin kaçınılmaz bir sonucu olarak artık yeni bir ekonominin yükseldiği, ancak yatırımların henüz istenilen seviyede olmadığı ifade ediliyor.

 

Diğer taraftan yakın zaman önce Rusya Yeraltı Kaynaklarını Kullanma Federal Ajansı Başkanı Yevgeniy Petrov mevcut üretim teknolojileri ile Rusya'nın karlı petrol rezervlerinin ömrünün 21 yıl olduğunu söyledi.

 

İşte bütün bu tartışmalar yaşanırken liberal ve aykırı görüşleri ile bilinen Rusya Sayıştayı Başkanı Aleksey Kudrin bir plan dahilinde petrol ve gaz gelirlerinin bütçeden çıkarılmasını önerdi.

 

Peki Rusya böyle bir enerji avantajı varken bunu neden kullanmasın? Petrol ve gaz gelirlerinin bütçeden çıkarılması gerçekten mümkün mü?

 

Bu aşamada öncelikle konunun rakamsal boyutu hakkında bazı bilgiler vermek istiyorum.

 

Rusya Federal Bütçesinde petrol ve gaz vergilerinden elde edilen gelirlerin payının 2018 yılında yüzde 46, 2019 yılında yüzde 39, 2020 yılında ise yüzde 28 civarında olduğunu görüyoruz. Tabi 2020’deki azalmanın nedeni dünya genelindeki salgın nedeniyle enerji talebinin düşmesi. Bu durum fiyatlara da yansıyarak enerji ihraç eden ülkelerin gelirlerini ciddi ölçüde etkilemiş oldu.

 

2020 yılında Rusya’nın bütçe harcamalarının bir önceki yıla göre 1,4 trilyon Ruble azaldığını, ayrıca kamu borcu oranının yüzde 14,6’dan yüzde 17,8’e yükseldiğini görüyoruz. Aynı yıl 4,6 trilyon Ruble tutarında iç borçlanma söz konusu olmuş.

 

2019 yılı bütçesinde petrol ve gaz gelirleri 7,9 trilyon Ruble iken 2020 yılında 5,2 trilyon Rubleye (yaklaşık 72 milyar dolara) gerilemiş.

 

2021 yılında ise petrol ve gaz fiyatları ciddi ölçüde arttı ve Rusya şimdilik önemli bir rahatlama sağlamış oldu.Özellikle 2021 üçüncü çeyreğinde 135 milyar dolarla son sekiz yılın en yüksek ihracatı yapıldı.  Bu tutar 2020’nin aynı dönemine göre ise yüzde 70 artış olduğunu gösteriyor.

 

Aslında daha çok doğal gaz ülkesi olarak anılsa da Rusya asıl parayı petrolden kazanıyor. BP Dünya Enerji Görünümü Raporuna göre 2020 yılında 1,7 trilyon varil olan dünya petrol rezervlerinin yüzde 6,2’sine Rusya sahip (107 milyar varil). Rusya 2020 yılında günlük 10,6 milyon varil üretim gerçekleştirerek ABD ve Suudi Arabistan’dan sonra üçüncü sırada yer almış. 

 

Yine 2020 itibarıyla 188 trilyon metreküp olan dünya doğal gaz rezervlerinin yüzde 19,9’u Rusya’ya ait (37,4 trilyon metreküp). Rusya 2020 yılında 638 milyar metreküp doğal gaz üretimi gerçekleştirmiş.

 

Rusya Merkez Bankası istatistiklerine göre  2019 yılında 122 milyar dolar, 2020 yılında da 72 milyar dolar ham petrol ihraç edilmiş. Yine 2019 yılında 41 milyar dolar 2020 yılında ise 25 milyar dolar tutarında doğal gaz ihraç edildiği görülüyor. Petrol ürünleri ve sıvılaştırılmış doğal gaz bu rakamlara dahil değil.

 

Peki petrol ve gaz gelirlerinin bütçedeki payı nasıl azaltılabilir?

 

Öncelikle belli bir plan dahilinde her yıl bütçeye aktarılan miktarların azaltılarak Eylül 2021 itibarıyla 190 milyar dolara ulaşan Ulusal Refah Fonuna daha fazla aktarım yapılabilir. Tabi bütçede oluşacak eksikliği vergi gelirleri veya borçlanma yoluyla kapatmak gerekiyor.

 

Hali hazıra yüzde 17,8 seviyesinde olan kamu borcunun milli gelire oranı diğer ülkeler ile kıyaslandığında oldukça avantajlı ve borçlanma için belli bir alan olduğu görülüyor. Dolayısıyla ihtiyaç duyulduğunda bu alanı bir miktar kullanmak mümkün.

 

Fakat esas konu büyümenin artırılması ve böylelikle enerji dışı vergi gelirlerinin yükseltilmesi. Bunun için de yapısal sorunlar olarak adlandırılan konuların üzerine gidilmesi gerekiyor.

 

Kanımca Rusya yabancı sermayeden ve nüfus dinamikleri dikkate alınarak nitelikli yabancı çalışanlardan daha fazla yararlanmak durumunda. Şirketler için eşit rekabet koşullarının ve güçlü hukuki güvencelerin oluşturulması önemli. Bir çok ülkenin kalkınmasında önemli paya sahip olan yabancı sermayenin teknoloji transferi, kurumsal kabiliyetin ve verimliliğin artırılması anlamında önemli katkıları söz konusu.

 

Bir diğer husus da özel ekonomi bölgelerine ilişkin uygulamanın yatırımcılar açısından daha cazip hale getirilmesi.

 

Yine Rusya üniversitelerinin ve eğitimin stratejik önemi, ayrıca konunun teknoloji kapasitesinin artırılmasına olan katkısı açık.

 

KOBİ’ler ve girişimciliğin daha fazla teşviki, enerji dışı sektörlerin ihracat kapasitesinin yükseltilmesi de bir diğer başlık.

 

Sonuç olarak kısa dönemde Rusya bütçesinin petrol ve gaz gelirlerinden arındırılması mümkün olmasa da hem dünya enerji sektöründe yaşanacak gelişmeler hem de ekonominin daha dayanıklı hale getirilmesi anlamında konunun önemi büyük.

Yorumlar