Rusların 19. yüzyılda Erzurum’un sosyal hayatına etkileri

 

Bu yazıya yakın zaman önce okuduğum Prof. Dr. Murat Küçükuğurlu’nun “Erzurum tarihi” adlı kitabı üzerine karar verdim. Tarihsel perspektif içinde Erzurum’daki gelişmeleri ele alan oldukça değerli bir çalışma. Dikkatimi en çok çeken bölüm ise “Değişim ve Modernleşme” adlı bölümdeki konsolosluk faaliyetleri oldu. 19. yüzyılda Erzurum’da bu denli konsolosluk açılması oldukça ilginç.

 

Blog konuları kapsamında özellikle Rus konsolosluğunun faaliyetleri ve Erzurum’un sosyal hayatına etkilerine değinmek istedim.

 

Aslında 18 ve 19. yüzyıllarda yabancı devletler genel olarak Osmanlı’daki konsolosluk faaliyetlerini arttırdılar. Bunun başlıca sebebi özellikle sanayi devrimi sonrasında Osmanlı pazarına daha fazla mal satma isteğiydi. Ayrıca kapitülasyonlar ve imtiyazların takibiyle ilgilendiler. Yine gayri Müslüm nüfusa yönelik konuların takibi de başka bir unsurdu. Bunun yanında siyasi ve askeri nedenlerin de etkili olduğu görülüyor. Ülkelerin Osmanlı üzerinden birbirleriyle rekabet etmesi de başka bir husus.



Rusların Erzurum’a ilgileri 19. yüzyılın başında artmıştı. 14 Mayıs 1828’de Osmanlı topraklarına saldıran Ruslar Kars, Ahıska gibi bölgeleri ele geçirdikten sonra 8 Temmuz 1829 tarihinde Erzurum kalesini ele geçirdi ve iki yıl kaldılar.

 

93 Harbi sırasında da (1877-78) Erzurum’a geldiler. Her iki tarafta önemli kayıplar vermişti. Erzurum halkı ordunun yanında savunmaya katıldı ve Ruslara geçit vermedi. Tabya savaşlarında eşine az rastlanacak bir halk direnişi oldu. Bununla birlikte yedi ay kadar Erzurum çarlık Rusya'sının işgali ve kontrolü altında kaldı. Ruslar Birinci Dünya savaşı sırasında da Erzurum’u ele geçirdi ve yaklaşık iki yıl kaldı. Ekim Devrimi ile birlikte Erzurum yanı sıra Ardahan ve Kars bölgesinden çekildiler.

 

Osmanlı Devleti açısından Erzurum Rusya’ya ve İran’a karşı çok önemli bir sınır kentiydi. Her zaman tahkim edildi ve tecrübeli vali ve paşalar görevlendirildi.

 

Erzurum’da 19. yüzyılda Müslüman nüfus ağırlıktaydı. Ermeniler de önemli bir nüfus unsuru idi. Murat Küçükuğurlu’nun belirttiğine göre Erzurum kent merkezinde 1860 yılında 9.229 Ermeni yaşıyordu. Sayıları az olmakla birlikte Rum, Gürcü gibi gayri Müslim nüfus da bulunuyordu. Yani birçok Osmanlı kenti gibi Erzurum da çok kültürlü bir şehirdi.

 

Erzurum’da ilk konsolosluğu 1835 yılında Ruslar açtı. Bir yıl sonra onları İngilizler izledi. Esasen İngiliz konsolosluğu Trabzon’dan Erzurum’a taşınmıştı. İlerleyen yıllarda onları Fransa, İran, Avusturya, İtalya, ABD ve 1913 yılında Almanya izledi.

 

Bu aslında o yıllarda Erzurum’un ticari açıdan önemli bir şehir olduğunu ve birçok noktaya geçiş sağladığını gösteriyor. Tabi ticaret yabancıların ilgilendiği tek konu değildi. Siyasi ve askeri konular, misyonerlik, bölgedeki gelişmelerin takibi ve yönlendirilmesi gibi konular da söz konusuydu.  Kimi konsolosların Osmanlı yöneticilerinin işlerine karıştığı bile oluyordu.

 

Bu denli konsolosluk olması yabancı görevlilerin yeme, içme, barınma, eğlenme gibi alışkanlıklarını şehre taşımış oldu. Her halükarda sosyal hayata da tesir ettiler.

 

Yazının başlığına dönersek Murat Küçükuğurlu’nun anlattığına göre özellikle Ruslar Erzurum’da birçok ilke imza atmıştı. Bunlardan bazılarını madde madde belirteceğim.

 

-1829’daki Rus işgali sırasında Erzurum’da ilk kez balo düzenlendi.

 

-Yine bu işgal sırasında Ruslarla birlikte gelen bir Fransız ilk lokantayı açtı.

 

-Rus işgali sırasında şampanya ve diğer içkilerin tüketimi artmıştı. O dönemde bölgede bulunan Amerikalı misyoner Parmelee Trabzon ve Erzurum arasında çalışan bütün araba ve atların Ruslar için şampanya, brendi ve viski taşıdığını söylemiş.

 

-İşgal sırasında ilk defa ellerinde org çalan sokak sanatçıları gösteri yapmaya başlamış.

 

-Rusların Erzurum’daki tiyatro ve sinema gösterilerinin başlamasına da etkisi olmuş.


-Murat Küçükuğurlu’nun anlattığına göre Rusların özellikle çay kültürü, patates, furgon denilen arabalar, bazı tarım aletleri, semaver ve soba gibi unsurlar üzerinden de Erzurum’daki sosyal hayata etkileri olmuştu.


-Birinci Dünya Savaşındaki işgal sırasında olmakla birlikte Erzurum elektrikli aydınlatmaya ilk defa Ruslar nedeniyle tanık olmuş. Ruslar 1916 yılında bol miktarda elektrik motoru getirmiş.

 

Kaynak: Erzurum Tarihi (Türk Tarih Kurumu Yayınları), Murat Küçükuğurlu

Yorumlar